Son Haberler |

20 Nisan 2012 Cuma

İŞTE "DİNSİZ, DECCAL" DEDİKLERİ MUSTAFA KEMAL

Facebookda Paylaş Twitterda Paylaş Google+da Paylaş
Sizleri bilemem ama Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi geçmişini, anlayış ve karakterini bilen biri olarak geçtiğimiz grup toplantısında yaptığı Mustafa Kemal referanslı konuşma beni hiç ama hiç şaşırtmadı.

Şaşırtıcı olan (V)akit gibi paçavraların bu konuşmayı 'Başbakan Atatürk'ün 92 yıl önceki telgraflarını okuyarak demokrasi dersi verdi'(1) şeklinde manşetten vermesiydi. Belki de daha önce demokrasiyi "gerektiğinde inilip binilen bir tren" olarak tanımlayan Erdoğan ve ileri demokrasisi şimdi bizlere "bu ülkede Atatürkçülük yapılacaksa onu da biz yaparız" mesajı veriyor. Belli ki Başbakan tıpkı referandum öncesi 'Ülkücü Şehit' Mustafa Pehlivanoğlu'nun son mektubunu(2) sansürleyerek, işine gelen kısımları cımbızlayıp yaptığı konuşmadaki gibi Mustafa Kemal'i de amaç yolunda kullanılan bir araç olarak görüyor.

Yıllarca mensubu olduğu davayı kirli bir gömlek gibi bir tarafa atan, kendini İsrail'in en büyük dostu olarak pazarlayarak 'Yahudiliğe Üstün Hizmet Madalyası' alan sonra "One Minute" nidalarıyla kahraman kesilip masum insanları bilerek ölüme gönderenlerin seçimden önce Ülkücü camiaya kirli kaset komploları kurulurken çaktıkları selamlar samimi olsaydı timsah gözyaşları eşliğindeki okudukları mektubun içeriğinden ayıklama yapmaz ve en önemlisi mektubun sonunda yer alan "Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin" cümlesini okumaktan imtina etmezlerdi.

Benzer şekilde bugün Türkiye'yi yönettiğini iddia eden ileri demokratlar 'gulu gulu dansı, yamyam dansı' yapmıyor olsaydı tıpkı Mustafa Pehlivanoğlu gibi istismar ettikleri Erdal Eren'in ailesinin 12 Eylül davasına müdahil olamaması üzerine gerekeni yaparlardı. (Varlığını bile inkar ettikleri) Kurtuluş Savaşı günlerinden bugüne Mustafa Kemal düşmanlığı yapanlar, onu 'din düşmanı' ve 'deccal' olarak tanımlayanlar madem bundan sonra Gazi'yi referans alacaklar kendilerine naçizane bir Mustafa Kemal tablosu çizmek istiyorum.



İşte 'dinsiz', 'deccal' Mustafa Kemal:

Cenab-ı Peygamber, peygamberlerin en sonuncusu olmuştur ve kitabı en eksiksiz kitaptır. (Nutuk III, 1920, s.1241)

Bizim dinimiz, akla en uygun ve en doğal dindir. Ve ancak bu nedenledir ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, bilime uygun olması gereklidir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. Müslümanların toplumsal yaşamında, hiç kimsenin özel bir sınıf halinde varlığını korumaya hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler, dini emirlere uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmek zorundayız. (Söylev ve Demeçler II, 1923, s.128)

Görüldüğü üzere İngiliz uşaklığı döneminden beri Mustafa Kemal'i dinsizlikle itham edenler en basit tanımı ile yalan söylüyor. Onların rahatsız olduğu şey Atatürk'ün yukarıda verdiğim örneklerde de görülen halkın saf inançlarını sömüren 'ruhban sınıfa' ve İslam'ı küçülten din dışı hurafelere verdiği savaş. Devam edelim;

Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler zamanın yeniliklerine uymayı kafir olmak sanıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların kafirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir. (Söylev ve Demeçler, 1923, s.128)

Tabii niyet ve üslup konusunda da Mustafa Kemal'den dersler alabilir 'Büyük Usta'. Ülkeye her iyiliği, güzelliği kendilerinin getirdiğini iddia eden AKP iktidarı ve uzantıları Atatürk'ün de daha dindar (fakat kindar olmayan) bir millet arzusunu acaba kürsülerde, meydanlarda, kapı arkalarında dile getirir mi, bilemiyorum.

Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum. Bilince aykırı, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor. (Söylev ve Demeçler III, 1923, s. 70)

Daha önemlisi 'Atatürk'ün telgrafı ile demokrasi dersi verenler' ve bunu manşetlerine taşıyanlar Atatürk'ün hazırlattığı içerisinde Namazın Hikmeti, Peygamberimiz Efendimizin Ahlakı, Allah'ı Sevmek ve Peygamber'e İtaat Etmek, Ramazan-ı Şerif ve Oruç, Oruç ve Önemi, İçkinin Fenalığı (iki adet) , Kumarın Fenalığı, Allah'tan Korkmak gibi hutbeler ve mübarek günler için hazırlattığı 51 adet hutbeyi anlatacak mı halka? Hiç sanmıyorum...

K. Murat YILDIZ


twitter.com/kmyildiz




DİPNOTLAR:


(1) http://www.habervaktim.com/haber/basbakandan_demokrasi_dersi-237677.html


(2) http://www.mustafapehlivanoglu.com/mektubu.html

Paylaş:

Yorum Gönder

 
Yukarı Çık
Telif Hakkı © 2014 Ulusal Gazete | Tasarım: OddThemes