Son Haberler |

24 Şubat 2012 Cuma

Banka cinayetleri

Facebookda Paylaş Twitterda Paylaş Google+da Paylaş
Gazetelerin üçüncü sayfalarını kana boyayan intihar haberlerinin ardında kredi kartları ve bankalardan alınan borçların yol açtığı cinayetler var. Bankaların hukuka meydan okuyan uygulamaları, eşkıyalığa dönüşen icra takiplerini ve BDDK’nın “körlüğü” borç cinayetlerini körüklüyor


Ankara’da 39 yaşındaki Uzman Çavuş Bülent Aksungur 35 yaşındaki eşi Songülü sonra 13 yaşındaki oğlu Mertcan’ı ve 15 yaşındaki kızı
Büşray’yı başlarına birer kurşun
sıkarak öldürdükten sonra silahı başına dayayıp canına kıydı. Uzman Çavuş’tan iki gün önce Batman Emniyet Müdürlüğü’nde teknisyen olarak çalışan beş çocuk babası Hasan Düz silahını başına dayayıp tetiği çekti. Düz’ün öldüğünü duyan arkadaşı ve kefili Adil Çiftçi de silahını çekti ve intihara kalkıştı… Bir hafta önce Bursa Yıldırım’da dört çocuk babası polis memuru Mustafa Arıkan silahını kalbine dayayıp ateşledi. Aralık ayında Gaziantep’de 70 yaşındaki Müslüm Dede evine haciz geldiği için kendisini boyun askıyla bir oyun parkındaki salıncağa astı.

2005 yılından bu yana kredi kartı ve banka borçları yüzünden intihar edenlerin sayısı ikiyüzün üzerinde. Sadece geçen yıl basına yansıyan 30 civarında intihar ve cinnet vakası var. Kart ve banka borcu yüzünden yuvası yıkılanlar, işsiz, evsiz kalanlar, yıllarca gizlenerek yaşayanlar bu rakama dahil değil. Peki bu tablonun nedeni ne? Kredi kartı ve banka borcu yüzünden intiharın eşiğine gelenler sadece “harcamalarını gelirlerine göre ayarlayamayan”, hesap kitap bilmeyen kişiler mi? Hayır.

Bu uzun ve kanlı listenin en büyük sorumlusu bankalar. Bankaların haksız, yasa tanımayan, borcunu tahsil etmekten çok borçluyu sıkıştırmaya, bitirmeye yönelen tutumları. Yasalara açıkça aykırı biçimde “bileşik faiz” uygulayarak borcu hızla katlamaları, ödenir halden çıkarmaları. Kişilere gelirlerinin çok üzerinde limitler vererek borçlandırmaları. Anaparaya faiz ekleyerek elde ettikleri yeni tutarı tekrar faizlendirmeleri… Ve borçluların yıkımı pahasına bunu tahsil etmek için her şeyi yapmaları.

Borçlar Kanunu’na göre tüccarlar arasında sözleşmeler dışında “faize faiz” uygulanmasını yasak. Ancak bankalar buna aldırış etmiyor ve faize faiz ekleyerek borçları hızla artırmayı tercih ediyor. Tüketicileri “tüccar sayan” ve “faize faiz uygulanabileceği” fetvasını veren kimi öğretim üyeleri de bu yangını körüklüyor.
Bankalar hukuku hiçe saydığı için 2003, 2006 ve 2009 yıllarında çıkarılan ve borçların yeniden yapılandırılmasını, bileşik faizden arındırılmasını öngören düzenlemeler de çözüm olmadı.

Son on yılda krediler ve kredi kartı borçları 212 milyar lira arttı. Kısıtlamalara rağmen bankalar son bir yılda bankalar 5 milyon kart daha dağıttılar.
Tüketici Örgütleri Federasyonu’nun (TÖF) 2011 yılı raporu Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün araştırmasında 2000 yılından sonra her 10 evli çiftten 7’sinin kredi kartları yüzünden boşandığını hatırlatıyor. TÖF’ün raporuna göre 2011 yılı sonu itibarıyla 43.5 milyon kişi bankalara borçlu ve kredi kartı borcu nedeniyle 1.4 milyon kişinin 6.2 milyon kredi kartı için takip başlatıldı. Ayrıca yine tüketici kredileri nedeniyle 800 bin kişi için de takip başlatıldı.

Peki bankalar nasıl bu kadar rahat davranıyor? Bu soruya en iyi yanıt bankaları denetlemesi gereken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in kredi kartları için yaptığı açıklama: “Banka için kredi kartını düzenli ödeyen müşteri iyi bir müşteri değildir. Bankalar kredi kartını düzenli ödeyen vatandaştan hiçbir şey kazanmıyor”.

BDDK bankaların hukuk dışı davranışlarına göz yumuyor. Örneğin 2006 yılından itibaren yasal bir zorunluluk olarak uygulanması gereken “tek limit” ancak beş yıl sonra, 2011’de uygulamaya konulacaktı. Fakat Bankalar BDDK’ya rağmen bu hükmü de pek “takmadı”.

Bankalar, kredi kartı ve tüketici kredilerinde alacaklarını yüzde ile çalışan ve borçlular üzerinde her tür “baskıyı” kullanan” taşeron avukatlık bürolarıyla” tahsil etmeyi tercih ediyor. İcra dairelerinde yaşanan skandallar bu yöntemin bir parçası ve borç intiharlarında önemli bir paya sahip. Ve bütün bu hukuksuzluk giderek daha fazla olayla gazetelerin üçüncü sayfalarını kana boyuyor.

Fuat Engin Tüketici Örgütleri Federasyonu Genel Başkanı: Borç intiharlarını önlemek için öncelikle kamu otoritelerinin soruna bakış açısındaki çarpıklık giderilmeli. Merkez Bankası kredi kartı faizini fahiş değil hakkaniyet ölçüsünde belirlediğinde, BDDK bankaların yasadışı uygulamalarını seyretmek yerine görevini yapmaya başladığında, gerçekçi bir yeniden yapılanma ile sorunlara çözüm üretilebilir.

Kredi kartı hasta ediyor

Psikiyatrist Uzm. Dr. Barış Önen Ünsalver:

Kredi kartları kolay veriliyor, reklamlarla özendiriliyor. Kartlarının yaygınlaşması kişilerin dürtülerini kontrol edemez hale gelerek, tüketime daha meyilli hale gelmesine neden oldu. Kontrol mekanizması tamamen ortadan kayboluyor. Geçmişin borçları, şimdiki zamanın harcamaları ve gelecek zamanın ihtiyaçları iç içe giriyor. Zamanla kullanıcı bu borçlarını kapamayacak duruma geliyor. Utanç, sorumluluk, değersizlik, öfke duyguları baş gösteriyor ve bunun sonucunda da pişmanlık artıyor. Ailesine, çevresine anlatamıyor. Bütün bu duygusal sorumlulukların üstesinden gelemeyenler, intiharı seçebiliyor. Bazı kullanıcılarda depresyon, kaygı bozukluğu gelişmiş olabiliyor. Elbette bu devletin politikalarıyla da ilgili, geçmişle karşılaştırdığımda son 4-5 yıldır hasta oranında da bir artış gözlemlemekteyim.

Bankaların suçları

Rastgele kredi kartı dağıtmaya devam ediyorlar
Sözleşmelerin bir nüshasını tüketicilere vermiyorlar
Kart limitlerini kişilerin gelirine göre belirlemiyorlar
Her karta keyfi limitler belirliyorlar
Asgari ödeme yapan ya da temerrüde düşen kartlara “bileşik faiz” uyguluyorlar
Tüketicilerden yüksek miktarda ücret, masraf, komisyon alıyorlar
Yargı kararlarına rağmen kredi kartlarından aidat almayı sürdürüyorlar
Sicil affına rağmen yasadışı biçimde “kara liste” uyguluyorlar
Bilgi ve onay dışında kredilere “sigorta yapıyorlar”
Konut kredilerini erken kapatanlara “ceza” uyguluyorlar

Paylaş:

Yorum Gönder

 
Yukarı Çık
Telif Hakkı © 2014 Ulusal Gazete | Tasarım: OddThemes