Yazılanmayanları öğrenmek, bağımsız yorum okumak istiyorsanız bu gazeteyi yaşatın!
***
Nasıl oldu da medya bu hale geldi, diye merak ediyorsanız cevabı benim için 3 haftadır ana referans kaynağı olan “Sızıntı: Wikileaks’de Ünlü Türkler” adlı kitapta.
Kitaba göre dönemin Ankara nezdinde ABD Büyükelçisi olan Robert Pearson 6 Haziran 2003’de ABD’ye yolladığı kiriptoda “Amerikan menfaatlerine karşı çıkan” dönemin generalleri hakkında analiz yaptıktan sonra Recep Tayyip Erdoğan’a destek verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Barışlar’ın kitabına göre bu kripto Taraf Gazetesi’nde yayınlanmış, ancak aşağıda alıntı yapacağım bölümler sansür edilmiş. Bu bölümü 24 Mart 2011’de Aydınlık Gazetesi yayınladı. Bu belgeye de bugüne dek ABD kaynaklarınca hiçbir itiraz/tekzip/yalanlama gelmedi!
Pearson şöyle yazıyor:
“(generaller her an bir muhtıra verebileceği için-CÜ)...Bu bakımdan değerlendirildiğinde güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır.Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır” (ibid.s:178)
Bu tarihten sonra başta Türkiye’nin en çok satan 2. gazetesi olmak üzere bazı gazetelerin nasıl el değiştirdiğini, 2.büyük gazeteyi satın alanlara nasıl kredi bulunduğunu, (hiçbir teminat alınmadan, gelecekteki “gelirlerine” karşılık 750 milyon dolar!) bazı gazetelerin nasıl kıskaca alınarak “fedakarlık” yapmaya” zorlandığını, muhalefet yapan gaztecilerin nasıl susturulduğunu hepiniz yaşadınız.
1 Mart tezkeresinin reddinden takriben 3 ay sonra hazırlanan kriptoda şunlar da yazıyor:
“Erdoğan kendisine desteğin devamı halinde ABD’nin bir müttefiki olarak Ortadoğu ve Irak dahil olmak üzere Türk hava sahasını, kara ve demiryolları ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımıza açacağını taahüt etmektedir....” (ibid.s:178)
Al gülüm, ver gülüm!
Nitekim, kullanılmasa da 1 Mart tezkeresi 6 Ekim 2003’de TBMM’de tekrar oylanmış, bu kez kabul edilmiştir.
***
Bu belgeyi okuyanlar Türk medyasında 2003 sonrası yaşanan depremi çok iyi anlayacaklardır.
Şu sözler dehşet verici, değil mi?
“Güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır.Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır.”
“Güçlü medya” yaratmak için kimin kimlerle iş birliği yaptığı artık aşikardır.
***
Türk okuru artık büyük çapta sadece kendilerini yönlendiren hükümranların izin verdiği haberleri yazan gazeteleri okumaktadır.
Bu gazeteler örneğin Sızıntı kitabını hemen hiç görmediler, Aydınlık Gazetesi’nde çalışan meslektaşları göz altına alınınca oralı olmadılar, tutuklamaları önden yazdılar, gizli iddianameleri çarşaf çarşaf yayınladılar, her muhalifi Ergenekoncu ilan ettiler.
Saçma sapan haberleri manşete çekiyorlar, köşe yazarları (istisnalardan özür diliyorum) makalelerini yazarken ekmeklerinden olmamak için kırk kere düşünüyorlar. Pespaye insanlar “önemli gazeteci” oluyor, istihbarat örgütlerinin ulakları gündem yaratıyor.
***
Sansürsüz habere, yazılamayana ulaşmak; bağımsız düşünce ürünü yorum okumak istiyorsanız Yurt Gazetesi’ne destek verin. Bu gazeteyi okuyun, okutun!
İslamcı camianın uzun yıllardır göstermekte olduğu dayanışmayı siz de gösterin!
Cüneyt Ülsever/Yurt Gazetesi
Ulusal Gazete
Yorum Gönder