Son Haberler |

3 Mart 2012 Cumartesi

İlker Başbuğ: “Genelkurmay asla yalan söylemez”

Facebookda Paylaş Twitterda Paylaş Google+da Paylaş
İki Eski Genelkurmay Başkanı ve görevdeki Jandarma Genel Komutanı bugün Silivri'de hakim karşısına çıktı. Emekli Orgeneraller Yaşar Büyükanıt ve İllker Başbuğ ile mevcut Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu Balyoz davasında tanık olarak dinlendi...


İlk kez Genelkurmay Başkanları ve görevdeki bir kuvvet komutanı bir davada tanık oldu. İlk ifadeyi Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu verdi. Kalyoncu, plan semineri sonuç raporunda, usule aykırı veya şüpheli bir durum olmadığını açıkladı. Kalyoncu, Suga ve Oraj planlarını duymadığını belirtti.

249'u tutuklu olmak üzere 367 komutanın yargılandığı Balyoz Davası'nın 81. duruşmasında Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu tanık olarak ifade verdi.
Dönemin Genelkurmay Plan Harekat Daire Başkanı olarak seminer planını imzalayan Kalyoncu, Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in sorusu üzerine "Plan Semineri sonuç raporunda, usule aykırı ya da şüpheli bir durum yoktu" dedi.

“SUGA, ÇARŞAF GİBİ PLANLARIN HİÇBİRİNİ DUYMADIM”

Kalyoncu, Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Koramiral Kadir Sağdıç'ın sorusu üzerine Oraj, Suga, Çarşaf gibi planların hiçbirini duymadığını ve bu planlardan haberi olmadığını anlattı.

Kalyoncu, darbe iddialarına yönelik olarak kendi değerlendirmesini de paylaştı. Kalyoncu, AKP'nin 2003 döneminde yeni iktidara geldiğine dikkat çekerek, "Deyim yerindeyse ortada fol yok yumurta yokken böyle bir şeyin tartışılması çok mantıklı gelmiyor. Bir şey tartışılmışsa, mazur görün o dönemde dikkatimi çekmedi' diye konuştu.

“PLAN SEMİNERİNİN GEREĞİ”

Orgeneral Bekir Kalyoncu, plan seminerinde hem iç hem de dış tehdidin birlikte değerlendirilebileceğini anlattı. Kalyoncu, bunun plan seminerinin gereği olduğunu vurguladı.
Orgeneral Kalyoncu, "darbeden sonraki hükümet" olduğu öne sürülen Milli Mutabakat Hükümeti iddiasının ise, senaryo gereği seminerde geçebileceğini kaydetti.

“İDDİA PLANLARINI BASINDAN DUYDUM”

Balyoz Davası’nın 81. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt tanık olarak dinlendi.
Seminerin yapıldığı dönemde Genelkurmay 2. Başkanı olan ve gözlemci raporunu paraflayan Yaşar Büyükanıt, Balyoz, Suga, Oraj gibi bir plan görmediğini ve duymadığını açıkladı. Büyükanıt, “Planlar Genelkurmay’da hiç gündeme gelmedi. Bu iddiaları emekli olduktan bir yıl sonra basından duydum” dedi.

Gözlemci sonuç raporunu hukukçulara incelettiğini belirten Büyükanıt, “Seminer gözlemci sonuç raporunda, seminerle ilgili hukukdışı bir duruma rastlamadık” dedi. Büyükanıt, seminerden şifahi olarak Hilmi Özkök’e de bilgi verdiğini kaydetti.
Eski Genelkurmay Başkanı, seminer sonuç raporunda belirtilen 1. Ordu’nun ek birliklerle takviye edilmesi fikrine kendisinin de katıldığını belirtti. Yaşar Büyükanıt, dönemin Genelkurmay Başkanı’nın 1. Ordu’dan bazı birlikleri başka bölgelere kaydırarak darbeyi önlediği iddiasından haberi olmadığını söyledi.

Büyükanıt, suçlama konusu olan "geri bölge emniyet planı"nın, seminerlerde görüşülmesini "zorunluluk" olarak niteledi. 2003 Ağustos ayında 1. Ordu Komutanlığı’na atandığını anlatan Yaşar Büyükanıt, "1. Ordu’da darbeye ilişkin bir şey duymadım" dedi.
Generallerin terfi işlemlerinin Yüksek Askeri Şura toplantısında kararlaştırıldığını anlatan Büyükanıt, Özden Örnek’in amiral terfilerini planladığı iddiasının mümkün olamayacağını anlattı. Eski Genelkurmay Başkanı, “10 tane şuraya girdim. Çok ciddi tartışmalar olur. Şura’da kalp krizi geçiren orgeneral gördüm. Bırakın 10 yılı 2 yılı bile hesaplamak zordur. Böyle bir planlama yapılamaz. Eşyanın tabiatına aykırı bu” diye konuştu.

"İRTİCA HER DÖNEMDE TEHTİTDİR”

Üye hakim Murat Üründü "2002 -2003 yıllarında Türkiye'de en öncelikli tehdidin ne olduğunu sordu. Büyükanıt, "o yılları bilemem ama bugün için sorarsanız terördür" yanıtını verdi. Büyükanıt, "2002 -2003 yıllarında irtica Türkiye'de en öncelikli tehdit miydi?" sorusunu, "İrtica her dönemde tehdit olarak görülmüştür" şeklinde yanıtladı.

Büyükanıt, “İrtica, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından her zaman bir tehdit olarak görülmüştür. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. İrtica, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel esaslarına tehdittir. Laikliğe karşı bir tehdit görülüyorsa bu bir tehdittir. Anayasamızın temel değerlerine karşı bir tehdit varsa bu bir tehdittir tabii. İrtica geniş kapsamlıdır. Herkes kendine göre değerlendirebilir” dedi.
İstifa eden Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu da duruşmayı izlemek için Silivri Cezaevi’ndeydi. Ceylanoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.

G.KURMAY ASLA YALAN SÖYLEMEZ SAYIN HAKIM

İnternet Andıcı Davası kapsamında tutuklanan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, ‘’5-7 Mart 2003’te 1. Ordu’da düzenlenen plan seminerinden önce sizin de imzanızın bulunduğu, Kara Kuvvetleri’nin 1. Orduya gönderdiği bir mesaj formu var. Bunda Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo’nun (OEYTS) oynanmaması yer alıyor. Bu mesaj emrini neden gönderme ihtiyacı hissettiniz? Seminerde OEYTS oynandığı anlaşılıyor. Daha sonra bir müeyyideniz oldu mu?” diye sordu.

‘OEYTS’Yİ OYNAMAYIN DEMEDİK’

Tüm tanık ve sanıklara ısrarla sorulan OEYTS’nin ne olduğuna ilişkin açıklama yapan Başbuğ, “İddianameye konu olan mesaj emrinin verildiği 2002- 2003 yılları arasında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: “1. Ordu 12 Aralık 2002’de yazı yazarak bize bilgi vermiştir. Biz de 3 Ocak 2003’te mesaj emri çektik. Plan seminerini öyle oynayın ki amacına daha uygun olsun. Mesaj emrinin birinci maddesinde ‘1. Ordu’nun öngördüğü OEYTS’yi Kara Kuvvetleri reddediyor’ deniliyor. Oynamayacaksın dedi deniliyor. Hayır yok öyle bir durum. Sadece OEYTS’yi modifiye edin, bazı maddelerini tadil edin deniliyor.”

‘SUÇ VARSA BİZE SORMALISINIZ’

Başbuğ, “Senaryonun içeriğinde eğer bir suç unsuru varsa bize sormanız lazım. “Neden oynanmasına müsade ettiniz” diye... 1. Ordu bizim mesaj emrimizden sonra çalışmalarına devam ediyor. Bir boyutuyla Kara Kuvvetleri’nin isteklerini büyük ölçüde karşıladığını değerlendirdik. 31 Ocak 2003 tarihli yazıya uygun olarak icra edildiğini değerlendirdik” diye konuştu. Başbuğ şöyle devam etti. “Genelkurmay raporlarına şüpheyle bakılması bizleri çok üzüyor. Genelkurmay asla yalan söylemez Sayın Hakim. Seminer evraklarının neden imha edildiği sorusuna da tüm seminer evrakları 5 yıl sonra emir gereği güvenlik nedeniyle imha edilir. Gözlemci heyeti tatbikatta en ufak olağandışılık görürse bize rapor eder. Böyle bir şey olmadı. Prensip olarak sonuç raporunun komuta katına sunulması gerektiğini belirten Başbuğ, “Bugün net olarak bize sunulduğunu hatırlamıyorum. Eğer sunulmuş olsa ve olağanüstü durum belirtilseydi bunu unutmamız söz konusu olmazdı.”

Paylaş:

Yorum Gönder

 
Yukarı Çık
Telif Hakkı © 2014 Ulusal Gazete | Tasarım: OddThemes