Son Haberler |

26 Ağustos 2012 Pazar

Diyanet’te de “Ergenekoncu imamlar” mı var

Facebookda Paylaş Twitterda Paylaş Google+da Paylaş
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen, arasından emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da bulunduğu Zirve Yayınevi Katliamı ek iddianamesinde en dikkat çekici detay jandarma haber elemanı İlker Çınar’ın ifadeleri. 


1993 yılında disiplinsizlik nedeniyle ordudan atılan Çınar, önce Hıristiyan olup misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuş, ardından Müslüman
olarak misyonerlik karşıtı kampanyalarda görev almıştı. Bu süreçte jandarmaya haber elemanı olarak istihbarat verdiği iddia edilen Çınar, yaptığı açıklamalarla iddianamenin en önemli dayanağını oluşturuyor.

İlker Çınar, ifadesinde Genelkurmay bünyesinde 1993 yılında oluşturulan TUSHAD isimli oluşumun hem misyoner karşıtı kampanyayı örgütlediğini, hem de azınlıklara ve misyonerlere karşı eylemleri organize ettiğini iddia ediyor. Genelkurmay’ın varlığını kabul etmediği TUSHAD’ın talimatıyla 2005 yılında tekrar Müslümanlığı seçerek misyoner karşıtı faaliyetlerde bulunduğunu söyleyen Çınar, bu aşamada kamuoyunun yakından tanıdığı isimle irtibata geçtiğini anlatıyor. Çınar; Hulki Cevizoğlu, Zekeriya Beyaz, Kadir Albayrak, Mehmet Aydın, Abdurrahman Küçük, Şahin Filiz gibi isimlerle misyonerlere karşı konferans verdiğini, program yaptığını aktarıyor.

İddianamenin ilginç noktalarından biri ise Çınar’ın Diyanet ile ilişkisi. Birçok il ve ilçe müftülüğünde Çınar’ın konferans vermesi iddianameye şöyle yansıdı.

“Aynı şekilde Diyanet işleri Başkanlığı bünyesinde il ve ilçe Müftülüklerince Misyonerlik konusunda düzenlenen birçok panel ve konferansa katıldığı…” (2/12)

Kısacası Çınar, misyonerlik karşıtı faaliyetlerini Diyanet ile ilişki kurarak da gerekleştiriyor.
İlker Çınar ifadesinde bunu şöyle aktarıyor:

“Özellikle Diyanet ile irtibata geçtim. Müftülüklerde verdiğim konferanslarla irtibatı da TUSHAD sağlıyordu. Selçuk, Ankara, Çukurova Üniversiteleri, Mersin, Tarsus, Silifke, Erdemli, Adana Antep müftülükleri konferans verdiğim yerlerdir. Onlardan aldığım telefon numarasını arıyordum. Aradığım kişi benimle tanışıyormuş ve telefonumu bekliyormuş gibi konuşuyordu. Anladığım kadarıyla beni yönlendirenler aynı zamanda gideceğim yeri de haberdar ediyordu.” (3/38)

Ulusal Gazete

Paylaş:

Yorum Gönder

 
Yukarı Çık
Telif Hakkı © 2014 Ulusal Gazete | Tasarım: OddThemes